Neden Buluta Geçmeliyim?
Bilişim dünyasında geçtiğimiz son bir kaç yıla damga vuran ve şüphesiz en popüler tercihlerden biri olan bulut teknolojileri, yıkıcı yenilik (disruptive innovation) olarak anılmayı başarmış ve sektördeki diğer gelişmelere yön veren bir konuma ulaşmıştır. Başka bir deyişle son dönemde ortaya çıkan en önemli teknolojik gelişmeler ve yenilikler daima bulut teknolojileri çevresinde geliştirilmiş ve kullanıma sunulmuştur. Bu doğrultuda tüm kurum ve kuruluşlar verdikleri hizmetleri gözden geçirerek bulut teknolojilerinden faydalanmanın yollarını aramaya başlamışlardır.
Bulut teknolojilerinin sağladığı olanaklar ülkemizdeki şirketler için de önemli fırsatlar sunmaktadır. Her geçen gün daha fazla kurum, bulut teknolojileri kullanarak yeni hizmetleri hayata geçirirken, işletme giderlerini de önemli ölçüde düşürmektedir. Bilişim dünyasında bir standart haline gelmesinin sonucu olarak, bulut bilişim kamu kurumları için de kritik hizmetleri sunma konusunda ilk tercih haline gelmiştir. Akademik çalışmalar ve bazı sektör raporları, bulut bilişimin bir çok hizmetin son kullanıcıya ulaştırılması konusunda önümüzdeki yıllarda da en popüler teknoloji olma özelliğini koruyacağını göstermektedir. Bununla birlikte çeşitli istatistikler, son bir kaç yıldır bilişim hizmetlerinin bulut ortamına taşınmasında büyük bir eğilim olduğunu göstermektedir. Bu yüzden gerek özel şirketler, gerekse kamu kurumları yatırımlarının büyük bir kısmını bulut altyapılarına ayırmaktadır.
Avantajlar
Bulut platformları öncelikle işletme giderlerini düşürmeyi hedeflese de, servis kalitesini arttırma, çok yüksek kapasitelere kadar yatayda ölçeklenebilme, bileşenleri birbiri ile yedekleyerek yüksek erişilebilirlik sağlayabilme, kullanım kolaylığı ve enerji verimliliği gibi bir çok avantajdan faydalanabilmek tüm kullanıcılar için en önemli öncelikler arasına girmiştir.
Bununla birlikte bulut ortamlarının esnekliği, dağıtık yapıda çalışarak tek nokta hatarını elimine etmesi, birden fazla kullanıcıya tek platformdan hizmet verebilmesi (multi-tenancy), donanım bağımsız çalışabilmesi, kararlılığı, sağladığı ileri güvenlik mekanizmaları ve en önemlisi hiç bir kurulum ve bakım gerektirmeden servis veya platform olarak alınabilen hizmetler en büyük tercih edilme sebepleri olmuştur.
Son olarak, belli standartları sağlayan bulut platformları tercih edildiğinde bu ortamlar arasında kaynakları taşımak mümkün olmaktadır. Bu durum ayrıca herkese açık ve özel bulut ortamlarını birlikte kullanmaya izin vermektedir. Bu noktada servis sağlayıcı seçimi kritik önem taşımaktadır.
İstatistikler
Dünyada Gartner, IDC, Forrester ve RightScale gibi bağımsız araştırma şirketlerinden derlenen tüm istatistikler geleneksel bilişim altyapılarından bulut mimarisine doğru çok hızlı bir geçişin yaşandığını, yapılan yatırımların bu doğrultuda planlandığını net bir biçimde göstermektedir. Bu istatistiklerden en çarpıcı olanları aşağıda derlenerek sektördeki yönelime dikkat çekilmiştir.
- Buluta geçerek operasyonel maliyeti azalan BT yöneticisi: % 84
- Servislerinin en azından bir kısmını özel bulut altyapısı üzerinden veren BT yöneticisi: % 80
- İlk önceliğinin bulut olduğunu düşünen BT yöneticisi: % 60
- 2013 içerisinde sanallaştırılan sunucu yükü: % 60
- 2013’te bulut için harcanan BT bütçesi oranı: 1/3
- Buluta taşınma sayesinde yapılan yıllık tasarruf oranı : %21
- Bulut altyapılarında çalışan iş yükünün geleneksel bilişim altyapılarına oranla öne geçtiği ilk yıl: 2014
- 2018 yılı beklenen global SaaS pazar payı: 67 milyar $
- Public Cloud üzerinde 1000 sanal sunucudan fazla çalıştıran kurum oranı: % 13
- Private Cloud üzerinde 1000 sanal sunucudan fazla çalıştıran kurum: % 22
- Buluta geçişte kaynak/uzmanlık eksikliği yüzdesi: % 32
- Fortune 100’de OpenStack kullanan firma oranı: % 50
- Üretim seviyesinde çalışan OpenStack kurulumları: % 65
Tüm dünyada bu istatistikleri doğrular nitelikte gelişmeler gözlemlenmektedir. Özel sektörde olduğu gibi kamu kurumları da gerek operasyonel maliyetleri düşürmek gerekse bulutun sayısız avantajından faydalanmak için bulut dönüşümlerine başlamış ve bir kısmı geçişi tamamlamıştır. Dünya genelinde bulut stratejisi geliştiren ve sonucunda vatandaşa sunulan belirli servisleri bulut üzerinden hizmete açan pek çok hükümet vardır. Bu örneklerden bazıları aşağıda derlenmiştir.
- A.B.D. Merkezi Bulut Bilişim Stratejisi (2011)
- Amerikan Ordusu (U.S. Army, Air Force, Navy)
- Adalet Bakanlığı
- Tarım Bakanlığı
- Eğitim Bakanlığı
- Sağlık Bakanlığı
- İstihbarat Teşkilatı (NSA)
- Ulusal Uzay Ajansı (NASA)
- Avrupa Birliği
- Euro Cloud
- Bilimsel bulut (CERN)
- Birleşik Krallık (2012)
- G-Cloud (Çevrimiçi İhale)
- 700 tedarikçi, 500 KOBİ, $27.7 M satış (2013 Nisan)
- G-Cloud (Çevrimiçi İhale)
- Almanya
- GoBerlin (2010)
- Güney Kore
- Devlet politikası, veri merkezlerinin birleştirilmesi
- Japonya
- Kamu Veri Merkezi
- İrlanda
- EduStorage (HeaNet)
- Belçika
- FeDict (Kamu İhaleleri)
- Yunanistan
- Okeannos (GRNET)
Akademik dünyada ise bulut konusunda bir çok bilimsel çalışma yapılmakla birlikte, yoğun veri işleme gerektiren paralel hesaplama, büyük veri ve benzeri bir çok konuda çalışma ortamı olarak bulut tercih edilmektedir. Avrupa Birliği bünyesinde CERN çatısı altında 300.000 işlemci çekirdeğine sahip bir bulut altyapısı bulunduğu bilinmektedir.
Türkiye’de ise dünyadaki eğilime benzer şekilde bulut altyapılarına geçiş süreci son yıllarda gerek özel sektörde, gerekse kamu kurumlarında hız kazanmıştır. Kamu entegre veri merkezi çalışmaları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) adına T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı koordinatörlüğünde devam etmektedir.